"En Zorlu Eğlence" olarak tanımlanan First Robotics Competition (FRC) lise öğrencileri için oluşturulmuş bir programdır. Yıllık olarak düzenlenen bu yarışmada öğrenciler bilim, teknoloji, matematik ve mühendislik alanlarında kendilerini geliştirmenin yanı sıra, organizasyon, kaynak yaratabilme ve girişimcilik becerilerini geliştirirler. Aynı zamanda kendilerine verilen görev doğrultusunda bir robot dizayn ederek, robotun üretim ve programlama süreçlerini yönetirler. Bu sene Disual olarak, birçok ülkeden okulların katılımıyla gerçekleşen yarışma için Hisar Okulları'nın NoktaParantez robotik takımının bu yoldaki başarılarını desteklemek istedik.
Google AMP mobil web sitenizin hızını arttırmanın en etkili yoludur. Mobil cihazlar ile web sitelerine giriş yapan kullanıcıların %53 lük bir kısmının 3 saniyeden daha uzun sürede açılan web sitelerini hemen terkettiğini biliyor musunuz? Kısaca sitenizin mobil sürümü eğer hızlı açılmıyorsa ciddi anlamda trafik kaybediyor olabilirsiniz.
Responsive tasarım, kullanıcının girdiği ekran boyutlarına uyumlu tasarımlardır. Yani siz tablet, telefon veya bilgisayardan girdiğinizde o cihaza uyumlu hale gelen ve yapılan tasarımın ekranınızın boyutlarına göre en kullanışlı şekilde görüntülenebilmesini sağlar.
Google bu zamana kadar hem mobil hem de masaüstü aramalarına önem veriyordu fakat bundan sonra yeni bir dönemin kapıları açılıyor. Yeni sisteme göre artık mobil içerikli internet siteleri Google’ın gözünde daha değerli hale geliyor.
Dünyanın en üretken girişimcilerinin en büyük ortak noktası "Şimdi"nin gücü! Yapmak, karar vermek, tadını çıkarmak, başlamak ve bitirmek. Başarılı girişimciler hayallerini asla ertelemezler.
- Ara vermeden
Dünyanın en başarılı üretken girişimcileri ara vermeden herhangi bir şeye odaklanabilirler. Onlara göre aynı anda çok sayıda iş yapmak bir başarı ölçütü olmadığı gibi güce giden yegane amaç da olamaz. Buradaki en önemli unsur odaklanmak. Tek bir iş üstünde bıkmadan çalışmak.
- Aynı anda bir yandan karar verip diğer yandan kararı erteleyebilirler
Belli hedefleri olan bir girişimci iseniz vereceğiniz birçok karar olur. Bu açıdan hangi kararı vereceğinizin, önceliğiniz ve ertelenmesi gereken kararlar size bağlı olur. İyi bir planlama yapmanız lazım.
- Cesaret
Korkularınızla yüzleşirseniz özgür kalırsınız. Üretken girişimciler ise bu anlamda korktukları kararları almaktan, onlarla yüzleşmekten asla çekinmezler. Hemen yaparlar ki enerjileri onlara kalsın.
- Hayır diyebilmek
Başarılı girişimcilerin bir diğer alışkanlığı ise şirketlerini ileriye taşımayacak olası her türlü işe "hayır" demek. Girişimciler, gerçek olanı yapmaya odaklıdır.
- Bir fazlasını yapmak
Kaynaktan aramaya, e-posta'dan daha birçok şeye kadar her şeyin fazlasını yapan girişimciler, böylece büyük farklılıklar yaratabiliyorlar.
- Kısa kesmek
Kararları erken vermek zarar dönmenizi sağlar. Bunu iyi bilen dünyanın en üretken girişimcileri de ortak işlerinde, ürün ya da strateji güderken kötüye giden bir durumda yollarını ayırırlar.
- Tutmayı bilmek
Aynı şekilde strateji yaratırken ya da bir ürün için problem yaşanabilir. Bazen de ani karar vermek yerine gidişata bakarak her şeyin iyiye gittiğini gördükten sonra yollarına devam edebilirler.
- Odaklarını dar tutarlar
Kendilerini daha az başarıya ulaştıracak girişimlere odaklanmaktansa, asıl amaçlarına ulaşmalarını sağlayacak hayallerine yönelmeyi tercih ederler.
- Akışına bırakmak
Her şeyin en iyisini bilmek neredeyse imkansızdır. Deneyimleyerek, yaşamdan çok sayıda şey öğrenirler.
- Şampiyonlarını besler, kaybedenleri aç bırakırlar
Bu en az getirisi olan pazarlama işlemlerini kesmek anlamına geliyor. Yani kendilerine tek seferde birçok şey katabilen noktalara eğilim gösterirler.
- Günün "ağır toplarını" belirleyerek güne başlamak
Günlük rutin olarak bir ya da iki hedefle güne başlar ve bitirirler. Şirketlerin ilerlemesi için bunun şart olduğunu düşünürler.
- Sözlerini tutarlar
Buraya kadar yazdığımız maddelerin en olmazsa olmazı da sözlerini tutmalarıdır. Bu dakiklik ve kazanç getirebildiği gibi karşı tarafa güven de verir.
- Hayattan alabilecekleri ders almak
Her işin sonunda kendilerini değerlendirerek çıkarmaları gereken ders üzerine düşünürler.
- Akıllarına göre hareket ederler
Akılları her daim oldukları yerdedir. İşteyken işi, evdeyken evdekileri düşünürler.
Dünya üzerinde 500 milyonu aşkın inananı bulunan bir din Budizm. İlk olarak Hindistan'da ortaya çıkan, ardından Güneydoğu ve Doğu Asya’daki diğer ülkelere yayılan dinin öğretileri şimdilerde birçok kişinin ilgisini çekiyor. Farklı bakış açısı ve öğretileri ile işte 25 madde Budizm:
- "Nefretin açtığı yaralar nefretle tedavi edilemez. Ruhta açılan yaraları tedavi edebilecek tek güç sevgidir ve bu, yaşadığımız evrenin en temel kuralıdır."
- "Sürekli çevresinde dönüp durduğun şeyi en çabuk kaybedersin."
- "Sonsuz huzura giden yol göklere değil, yüreğe uzanır."
- "Geçmişe takılıp kalma, geleceğin hayalini kurma. Zihnini yalnızca içinden bulunduğun ana odakla ve yaşa."
- "Zengin ya da fakir… Herkesin başa çıkmaya çalıştığı problemler var. Bazılarınınki çok, bazılarınınki az."
- "Şüphe kadar zihni kemiren başka bir alışkanlık yoktur. Şüphe, insanları ayrıştırır. Arkadaşlıkların ve en büyük aşkların ölümüne sebep olan zehir, şüphedir."
- "Binlerce mum, tek bir mumun ışığıyla yanabilir ve o mumun ömründen hiçbir şey götürmez. Mutluluk da mum ışığı gibi paylaşıldıkça çoğalır."
- "Herhangi bir şey yalnızca öyle duyduğunuz için öyle olmak zorunda değil. Duyduğunuz şeylere ne kadar çok kişi inanıyor olursa olsun koru koruna inanmayın. Dini kitaplarda yazdığı için, deneyimli insanlar söylediği için ya da gelenekleriniz bunu gerektirdiği için inanmayın. Gözlem ve analiz yapın. Düşündüğünüz şeyin sebeplerini araştırın ve olası sonuçlarıyla ilgili çıkarımlarda bulunun. Deneyimleyin ve kendi deneyimlerinizle öğrenin."
- "Birini sırf çok konuştuğu için bilge olarak tanımlayamazsınız. Kişinin bilgeliği ancak içindeki huzur, sevgi ve cesaretle ölçülebilir."
- "Var olmanın en büyük sırrı korkusuz olmaktır. Geleceğin size getireceklerinden korkmayın. Korkularınız yüzünden başkalarına bağımlı yaşamayın. Cesur olmak özgürlük kilidinin anahtarıdır."
- "Huzur içinizdedir, dışarıda aramayın."
- "Tıpkı bir mumun ateş olmadan ışık veremeyeceği gibi, bir insanın da maneviyat taşımadan aydınlanabilmesi mümkün değildir."
- "Bizi kendimizden başka kimse kurtaramaz... Hepimiz kendi yolumuzu kendimiz yürümek zorundayız."
- "Kelimeler bir insanı hem yaralayacak hem de iyileştirebilecek güce sahiptir. Hatta doğru ve ince olabilenleri, dünayayı bile değiştirebilir."
- "Çevrenizdekilerin sahip olduğu iyi şeyleri kıskanmak yerine takdir edin ve daha iyilerine sahip olabilmek için çalışın."
- "Hayatımız boyunca kendimizden daha çok seveceğimiz birilerini arar dururuz. Bu kişiyi çok uzaklarda ararız ancak bize kendimiz kadar yakındır. Hayatta en çok sevmeniz gereken ve sevginizi en çok hak eden kişi kendinizsiniz."
- "Sağlıklı olabilmek, gerçek mutluluğa ulaşabilmek ve huzuru bulabilmek için zihninizi kontrol edebilmelisiniz. Kontrol edemediğiniz bir zihin sizi kendi karanlığına çeker ve bilgeliğe ulaşmanızı engeller."
- "Binlerce savaşı kazanmak için savaşmak yerine kendinizi fethetmeyi deneyin. Zafer, sizsiniz."
- "Hayatta asla gizlenemeyecek 3 şey vardır: Güneş, ay ve gerçekler."
Planlı hareket etmeniz elbette çok önemli. Ancak bunu adım adım yapıp, detaylara takılmadan bir yol haritası izlemeniz. Örneğin yeni bir kampanya planı hazırlayacaksınız. Burada aşırı detaya ihtiyacınız yok.
Tek yapmanız gereken eleştirel düşünme özelliği ve onu nasıl öne çıkaracağınıza dair plan ortaya koymanız.
- Sosyal hesaplarda sürekli göz önünde olmak
Yapılan işlerinizi, yeni haberlerinizi, katıldığınız etkinlikleri sosyal mecralarda paylaşmanız elbette ki gerekiyor. Sosyal alanda güncel olmak bu mecraların neredeyse olmazsa olmaz koşulu.
Ancak gün içerisinde birden fazla gönderi yayınlamak sizi güncel kılmaz. Karşınızdaki kullanıcının bir insan olduğunu birden fazla ilgi alanının olduğunu unutmayın. Sürekli sizi görerek diğer paylaşımları görmesine engel olacağınız için sizi takip listesinden çıkaracaktır.
Bunun yerine hedef kitlenizi seçerek yerinde ve zamanında içerik paylaşmanız son derece daha sağlıklı olacaktır.
- Zorlamayın
Unutmayın dünyanın tüm büyük küçük markaları sosyal mecraları yüzde yüz doğru kullanmıyor. Hatta çok iyi markalar, takipçileri fazla olduğu için yanlış bir içerikte anında sosyal medya krizi yaşabiliyor.
Kampanyanızdan istediğiniz sonucu alamadıysanız hatanızdan ders çıkartıp daha iyi planlama yapmalısınız.
- Her platformda olma zorunluluğu
Belkide markaların en çok yanılgıya düştükleri maddelerden biri de budur. Sosyal mecralara her gün bir yenisi ekleniyor. Neredeyse hiçbiri birbirine benzememeye başladı.
Siz kendi markanızı kullanıcılarınızdan daha iyi biliyorsunuz. Sosyal platformlarda da kendinize yer edinmek istiyorsanız, bu alanları çok iyi incelemeniz gerekiyor. Böylece hangisini markanız için daha yararlı kullanacağınıza kısa vadede karar verebilirsiniz.
- Herkesi memnun etmeye çalışmak
Müşteri daima haklıdır kalıbından artık sıyrılmanız gerekiyor. Bunun yerine kendinizi doğru ifade edeceğiniz, sorunun çözümü için kullanıcılarınızla bir dil oluşturmanız gerekiyor.
Kısa sürede yanıt verme, hedef kitlesi seçme, sosyal medya krizlerine sebep olacak sorunları detaylandırıp olası durumlarda halihazırda bir strateji gütmek bunlardan sadece birkaçı. Unutmayın herkesi memnun edebilmeniz zaten imkansız.
- Rakamlara odaklanmak
Twitter, Facebook ya da Instagram gibi mecralarda çok fazla sayfa beğenisi sizi dışarıdan şık gösterebilir ancak gün sonundaki analize gidildiğinde asıl ilgilenmeniz gereken sayılar değil etkileşim olacaktır. Mesaj kutunuz hiç boş kalmamalı mesela. Gönderileriniz sadece beğenilmekle kalmayıp paylaşılmalı.
İçeriğiniz ne kadar çok paylaşılırsa insanlar sizi o kadar iyi tanıyacaktır. Bu durumda içeriklerinizin güvenilir ve kaliteli olması gerekir. Çünkü standart bir kullanıcının bir marka içeriğini paylaşması oldukça zordur. Reklam içerikli olduğu için karşınızdakine güvensiz gelecektir.
Yapılan araştırmalara göre kullanıcılar sayfa beğenileri yerine tanıdıklarının içeriklerini daha çok paylaşıyor. Yani kullanıcılarınızla etkileşim içerisine girerken de samimi bir dil edinmenizde fayda var.
Sabah erkenden uyanmak bazıları için alışkanlığa dönüşse de henüz bu duruma alışamayan insanlar da bir o kadar fazla. Öğrencilik hayatında arada kendimize tolerans tanıyabiliyorduk. Oysa iş yaşamının getirdiği zorunluluk, hele ki iş yerimiz evimize çok uzaksa güneş açmadan birçoğumuz yataktan kalkmak zorunda kalıyoruz.